Yağmur İncedal ile
beraber, staj yapmakta olduğumuz Özgün A.Ş.’ nin İnsan Kaynakları Müdürü Elif
DEĞİRMENCİ ile biraz sohbet ettik. Eminiz; bu sohbet bizim için olduğu kadar
sizin için de faydalı olacaktır…
·
Öncelikle eğitim hayatınızla ilgili bizi bilgilendirir misiniz?
Öncelikle eğitim hayatınızla ilgili bizi bilgilendirir misiniz?
Liseyi
bitirdikten sonra ilk sınava girişimde ODTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası
İlişkiler bölümünü kazandım. İlk dönem hazırlığı atlayınca ikinci dönem
oryantasyon dersleri almaya başladım ve bölümün bana uygun olmadığını gördüm. Çünkü
aldığım derslerde beni heyecanlandıran bir şey yoktu ve bu bölümde huzurlu
olamayacağımı düşündüm. Karakter yapım gereği huzurlu olmadığım yerde başarılı
da olamazdım. Ertesi sene tekrar sınava hazırlandım ve bu kez Hacettepe
Üniversitesi Felsefe Bölümüne girdim. Burada Psikoloji Bölümünden çift ana dal
Sosyoloji Bölümünden ise yan dal yaptım. Öğrencilik dönemimde değişen fikir ve
isteklerim doğrultusunda da okul bittikten sonra Ankara Üniversitesi’nde İnsan
Kaynakları alanında yüksek lisans yaptım.
·
İnsan Kaynaklarında çalışma fikri ne
zaman ortaya çıktı? Bir felsefe bölümü öğrencisiyken mi yoksa okul bittikten
sonra mı? Hayatınızla ilgili böyle radikal bir kararı nasıl aldınız?
2. sınıfta bir
arkadaşımın tavsiyesiyle daha kurumsal ve daha aktif olduğu için Hacettepe
İşletme Topluluğu’na katıldım. Burada başkan yardımcılığına kadar giderek aktif
bir rol aldım. Kariyer günleri düzenlemek ve kongrelere katılmak gibi
faaliyetlerimiz oldu. Bu sırada zaten insan kaynaklarına olan ilgim artmaya
başlamıştı ama hep dikkatimi çeken bir iş kadınının bana insan kaynaklarında
çalışmam gerektiğini söylemesi benim için dönüm noktası oldu. Alanı daha sıkı
takip etmeye başladım ve okul bitince de yüksek lisans tercihim İnsan
Kaynakları oldu.
·
Önceki iş tecrübelerinizden de biraz
bahseder misiniz?
Yüksek lisansa başladıktan sonra
insan kaynakları için iş başvuruları yaptım ama tecrübem olmadığı için kabul
edilmedim. Benim için zor bir dönemdi. Bir gün Ankara Üniversitesi’nden hocam Recep VARÇIN, beni ve bir arkadaşımı odasına çağırarak yeni kurduğu kariyer merkezinde
ona yardımcı olmamızı istedi. Böylece KARMER’de çalışmaya başladım. Merkezin
yeni kurulmuş olması nedeniyle mobilya seçimlerinden projelerin yönetimine
kadar her alanda çalıştım. Buradaki işim 11 ay kadar sürdü. Okulda uzman
kadrosu açılacağını söylediklerinde ise kariyer hedefimi bu yönde belirledim. Çünkü
uzman olduğum takdirde insan kaynaklarıyla ilgili istediğimi yapabilirdim. Ancak rektörlük uzmanlık kadrosu açmadı. Bu
sırada ben birkaç şirketle görüşme halindeydim. Şuan çalıştığım Özgün
A.Ş.’ den de bu dönemde aradılar ve
dışarıda bir görüşmeyle iş teklifinde bulundular. Görüşmede kariyer hedefim de
belirlenmiş ve benim için müdürlük yolunun açık olduğu söylenmişti.
·
Şirket içinde sizden daha uzun
zamandır orada çalışan ve daha tecrübeli elemanlar olduğu halde neden siz?
Şirket artık daha genç, dinamik ve
eğitim seviyesi yüksek insanlarla çalışmak istiyor. O dönemde bu düşüncenin
uygulanması için en uygun departman insan kaynaklarıydı. Bir nevi pilot
departman oldu diyebiliriz.
·
Yönettiğiniz insanlar arasında sizden
yaşça daha büyükler olması sizin için zorluk yaratan bir durum mu?
İşe “iş”
olarak baktığınız zaman sorun çıkmıyor. Prensip sahibi olmak önemli. Ben
avantaj ve dezavantajlarımı da değerlendirerek kafamda bir çizgi oluşturdum ve
dışına çıkmamaya çalıştım. Bu sırada da ailemden de iyi ilişkiler kurmam,
İngilizce seviyemi geriletmemem ve mücadeleci olmam konusunda tavsiyeler aldım.
Ben müdür konumundayım ve görevimi er geç yerine getirmem gerekiyor. Burada iyi
ilişkiler kurmak gerçekten önemli. İnsanlara emretmek yerine rica ederek,
işbirliğiyle işlerimizi yapmalıyız. Kuralları belirleyen departman olmamız
nedeniyle bu kuralları uygulayan da ilk başta biz olacağız ki diğer çalışanlara
da örnek olabilelim. Bir de çalışanların size danışacağı konularda fikir sahibi
olmam gerek, aksi halde o çalışanın benim bilgi birikimime güveni kalmayabilir.
Bu nedenle de kişinin kendisini sürekli geliştirmesi gereken departmanlardan
biridir İnsan Kaynakları.
·
Çalışma arkadaşlarınız için bugün
‘Elif’ iken ertesi gün nasıl ‘Elif Hanım’ oldunuz? Süreç sizde nasıl gelişti?
Ben hiçbir zaman Elif olmadım onlar
için, hep Elif Hanım’dım. Çünkü kariyer hedefim önceden belirlenmişti, yakın
zaman içinde yükseleceğim herkes tarafından biliniyordu. Yönetim de bana bu şekilde
davranıyordu. Süreci çok uzatmamak ve en azından yerimi farklılaştırmak adına
kısa süre sonra süpervizör olmam da bu sebeptendir.
·
Ağırlıklı olarak erkek personel
bulunan bir şirkette kadın yönetici olmak sizce nasıl bir şey ve bunun da
zorlukları ve avantajları neler?
Kadın olmam nedeniyle insanların daha
kibar yaklaşmaları bir avantaj ancak bunun yanında çok fazla dezavantajı da
var.Çoğu ortamda erkeklere ayak uydurmak çok zor. Otorite sağlamak konusunda
sıkıntılarım olabiliyor. Her yere her zaman girip çıkamıyorum, özellikle
ortamdaki kadın sayısı azsa ya da benim dışımda herkes erkekse hem orada
zorlanıyorum hem de özel hayatıma yansımaları olumlu olmuyor. İnsanların
ataerkil ve ideolojik yaklaşımları zaman zaman yapmam gerekenlere ya da yapmak
istediklerime engel oluyor.
·
90lar sonrasında canlanan “İnsan Kaynakları” alanıyla ilgili geliştirilmeye müsait bir alan olması nedeniyle fark
yaratabileceğiniz durumlar veya çalıştığınız şirkette yarattığınız farklardan
bahsedebilir misiniz?
Son dönemde
şirketler çalışanların eğitimi ve geliştirilmesi için önemli bütçeler ayırmaya
başladı. Bu güzel bir gelişme, ancak bununla beraber yetenekli çalışanların
şirketler arasındaki rekabet durumunda elde tutulma zorluğu ortaya çıktı.
Çalışanların elde tutulması için çalışan sadakati üzerine çalışmalar
yapılmasını önemli buluyorum ve ben de kendi adıma bu konuda fark
yaratabileceğimi düşünüyorum.
·
İnsan Kaynakları Müdürünün şirketle
ilgili beklenmeyen durumların idaresi konusunda sahip olması gereken yetkinlikler
nelerdir?
Sakin, çözüm odaklı olmalı ve şikâyet
etmemelidir. Olağanüstü toplantılar düzenlemeli, şirket içindeki iletişimi
artırmalı ve ürettiği çözüm doğrultusunda insanları yönlendirmelidir. Bu
noktada çalışanların mutsuz ve huzursuz olmaması ve verimlerini düşmemesi için
sorunları onlara yansıtmamak da çok önemlidir.
·
Biraz çocuk yetiştirmek gibi
anlattınız…
Biraz öyle. Çünkü çalışanların
psikolojisi işlerine yansıması nedeniyle önemli. Bu nedenle bence ideal bir İnsan Kaynakları departmanında mevzuata hâkim olunması için bir Çalışma Ekonomisi mezunu, analitik düşünme kabiliyeti ve bazı grafiklerin yorumlanması
için bir Endüstri Mühendisi, çalışanların psikolojisi için bir psikoloji mezunu
ve insan kaynakları teorisiyle departmanı bütünlemesi amacıyla da bir İşletme
mezunu olmalıdır.
·
İşe
alınacak personelle ön görüşmeyi siz yapıyorsunuz. Burada dikkat ettiğiniz
noktalar nelerdir? Sizce bir personelin öncelikli tercih olmasında en önemli
olan nedir?
Öncelikle şirketin belirlediği bazı
kriterler var. Bunları karşılayıp karşılamadığına bakıyoruz. Bunu dışında
katıldığı projelere, yaptığı ekip çalışmalarına önem veriyoruz. Benim için
önemli olanlardan biri de son çalıştığı ya da staj yaptığı işyerinden aldığımız
referanslardır. Referans verdiği isimlerle görüşürken üç olumlu bir olumsuz
özelliğini söylemelerini istediğimde belirttikleri olumsuz özellik çoğu şeyi
anlatıyor aslında.
·
Bugüne kadar yapmış olduğunuz
mülakatlar sırasında unutamadığınız bir anınız var mı?
İlk işe girdiğimde Samsun bölgemizde
çalışması için İngilizce bilen bir aday arıyorduk ve İngilizce mülakatlar
yaptığımız oluyordu. Kadın adaylardan biri İngilizcesinin çok iyi olduğunu ama
eşi dışında tanımadığı kimseyle İngilizce konuşmayacağını söylediğinde şaşırmıştık.
Eşinin yabancı olup olmadığını sorduğumuzdaysa bize verdiği “Türk” cevabı
unutulmaz mülakatlardan biri haline getirdi kendisini. İngilizcesini
geliştirmek isteyen eşine destek amacıyla İngilizce öğrenmiş ve eşi daha sonra
başkalarıyla İngilizce konuşmasını yasaklamış.
·
Almış olduğunuz yüksek lisans eğitimi
dışında iş tanımınız gereği kendinizi geliştirmeniz gereken alanlar olduğunu
düşünüyor musunuz?
İşe alım konusunda kendimi
geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. İnsanları daha kısa sürede tanımalı onlar hakkında
net yargılara varabilmeliyim. Bununla ilgili çok fazla eğitim almama rağmen
zaman ve çok tecrübe gerektiren bir alan olması nedeniyle hala istediğim gibi
değilim.
·
İnsan kaynaklarını kariyer hedefi
olarak belirlemiş bir öğrencinin kariyer yönetimi nasıl olmalı? Konuya yönelik
tavsiyeleriniz nedir?
Kesinlikle işin mutfağını
öğrenmeliler. Stajlar, danışmanlık firmaları, İşletme Topluluğu gibi
topluluklar bu konuda çok faydalı olabilir. Parasız, sigortasız olabilir ama
tecrübeli insanlarla çalışabileceğiniz hiçbir fırsatı kaçırılmamalı, her türlü
kongreye gidilmeli çünkü kongreler bilgi açısından önemli faydalar sağlamanın yanı
sıra çevre edinilmesi açısından da oldukça önemlidir. Bir de yüksek lisansın katkısı
çok fazla olabilir ancak bu dönemi de boş geçirmemek adına ayrıca başka faaliyetlerde
de bulunmak gereklidir.
TUBA KAREFİL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.